« Çok fazla maçoluk ve stereotip var », diyor aktif ve açıkça eşcinsel olan ilk profesyonel tenisçi
Joao Lucas Reis da Silva, şu anda dünya sıralamasında 211. sırada ve kariyerinin en iyi formunda, adından söz ettiriyor. Brezilyalı, aktif kariyeri devam ederken açıkça eşcinsel olduğunu beyan eden ilk tenisçi oldu.
Bu haberi, erkek arkadaşıyla sıradan bir fotoğraf paylaşarak duyurdu. Ona göre, sporda özellikle erkekler arasında eşcinsellik büyük bir tabu.
Gerçekten de, ondan önce hiçbir erkek oyuncu kariyeri devam ederken bunu açıklamamıştı, oysa kadınlarda bu durum çok daha yaygın bir olgu.
La Nacion'a şunları söylüyor: « Teniste eşcinsel rol modeller olmadığı için kendimi farklı hissediyordum. Sporumda hiç rol modelim olmadı; kort dışında, hissettiklerimin yanlış olmadığını anlamamı sağlayan arkadaşlarım vardı.
Erkek tenisinde eşcinselliğin konuşulmaması gerçekten zor. Çok fazla maçoluk var. Ve erkeklerin daha güçlü ve erkeksi görünmesi gerektiğini söyleyen stereotipler var; ama bu biraz üzücü.
Açık olmadığım ve farklı görünmeye çalıştığım zamanları hatırlıyorum. Ve Rio de Janeiro'da bana benzeyen arkadaşlarla tanışmaya başladığımda, onların hiçbir sorunu olmadığını anladım. Hiçbir şey saklamıyorlardı. Bana benzeyen insanları görünce kendimi iyi hissettim. »
Reis da Silva ailesine eşcinselliğini açıkladığı anı da şöyle anlattı: « São Paulo'da antrenman yapıyordum, ama her şeyin kapanacağını söylediler, bu yüzden eve döndüm.
Ailemle aynı çatı altında, bu kadar zaman geçirerek iki veya üç hafta geçirmeyeli uzun zaman olmuştu. Hep Recife'ye giderdim, beş gün kalır, sonra antrenmana devam ederdim.
Bir gün annem bana biraz farklı hissettiğimi, daha ciddi olduğumu söyledi. Ben hep neşeli, şakalar yapan bir çocuktum.
Başta onlara hiçbir şey söylemedim, ama birkaç gün sonra her şeyi anlattım. Bu onlar için bir şok oldu; sindirmeleri ve anlamaları zaman aldı, ama daha sonra beni sevdiklerini ve desteklediklerini söylediler.
Bu benim için en zoruydu, geçen yıl fotoğrafı paylaştığım zamandan çok daha zor. Aileme ve yakın arkadaşlarıma bu haberi vermek…
Çok korkmuştum (gülümsüyor). Ama kimse beni olduğum gibi kabul etmiyordu. Bu yüzden ailemle gurur duyuyorum. »
Ancak, Brezilyalı bu davaya angaje olmak ve bir nevi referans noktası haline gelmek istemiyor: « Örnek olmak istemiyorum.
Sıralamamda en iyi yerimdeyim çünkü kendimi tamamen tenise adıyorum ve bunun değişmesini istemiyorum. İlerlemeye devam etmek istiyorum.
Başlangıçta, bunun hakkında konuştuğumda zordu çünkü rutinim aynı kalıyordu, ama aklıma başka fikirler geldi. Reklamlar, kampanyalar, konferanslar yapmam teklif edildi… ve ben istemedim.
Bir tenisçinin zaten kafasında çok fazla baskı ve düşünce var. Ve günlük hayat ne kadar basitse, kortta işler o kadar iyi yönetilir. »
