Tsonga profesyonel bir tenisçinin yalnızlığını anlatıyor: "Mutsuz olduğum yerlerde büyük zaferler kazandım"

24 Mayıs 2022'yi hatırlayın. O Salı günü, tıklım tıklım dolu Philippe Chatrier Kortu'nda Jo-Wilfried Tsonga Fransız halkına veda etti. Unutulmaz bir final maçının sonunda (nihai finalist Casper Ruud'a 6-7, 7-6, 6-2, 7-6 yenildi), 2008 Avustralya Açık finalisti raketlerini bir kenara bıraktı.

Canal +'da yayınlanan 'Clique' programının onur konuğu olan Fransız tenis efsanesi, uzun kariyeri üzerine düşünme fırsatı buldu. Ayrıca kalbine yakın bir konu hakkında da konuşma fırsatı buldu: tenis oyuncularının görünmez yalnızlığı.

Çok açık sözlü olan 'Jo' şöyle hatırlıyor: "Mutsuz olduğum büyük zaferlerim oldu. Tokyo'daki Japonya Grand Prix'sini kazandım (2009'da, finalde Youzhny'yi yenerek) ve eve gittim. Antrenörümle birlikte ayrılmıştım ve kendimi biraz kötü hissediyordum. Annem bana şöyle dedi: Bu harikaydı, bu muhteşemdi. Evde arkadaşlarıyla, herkesle kutlama yapıyorlardı. Birbirleriyle kutlama yapıyorlardı ama ben Tokyo'da yapayalnızdım. Arkadaşlarım yoktu, ailem yoktu. [...] Hayattaki en büyük zaferim, kariyerimdeki pek çok anın kıymetini bilebilmiş olmaktır. Çocuklarım. Ailemle, ebeveynlerimle, kardeşlerimle ve arkadaşlarımla olan ilişkim."