Zverev, Davis Kupası'nın yeni formatını yerden yere vuruyor: "Bu bir zaman kaybı"
ATP Finalleri'nden henüz elenen Alexander Zverev, artık Bologna'daki Davis Kupası finallerine hazırlanabilecek. Ancak, yeni formatın hayranı olmayan Alman tenisçi, bu yarışmanın bir gösteriden farksız olduğunu düşünüyor.
Zverev, umduğundan daha erken Turin'den ayrılacak. Alman oyuncu, Masters'ta grup aşamasında elenerek zorlu sezonuna devam etti. Cuma gecesi oldukça formda olan Auger-Aliassime'ye kaybeden Zverev, yine de sezonunu henüz bitirmiş değil.
28 yaşındaki oyuncu, önümüzdeki günlerde Almanya ile birlikte Bologna'da olacak ve başlangıçta oynamak istemediği Davis Kupası finallerine katılacak (Almanlar, yarı finale çıkmak için Arjantin ile karşılaşacak).
Ancak Zverev, Sinner'ın görüşüne katıldı. Sinner, birkaç saat önce Davis Kupası'nın ev ve deplasman maçlarıyla olan heyecanını özlediğini ve örneğin ABD ile Avustralya arasındaki bir maçın İtalya'da düzenlenmesindense bu formata dönmenin daha iyi olacağını ifade etmişti.
"Sinner'a katılıyorum. Gerçek Davis Kupası, deplasman veya ev sahibi maçlarıdır. ATP Finalleri'nden sonra bir hafta daha oynayacağım için memnunum. Ancak Davis Kupası çeyrek final, yarı final ve finalini birkaç gün içinde oynamayı sevmiyorum. Bu bir zaman kaybı. İster yarı finalde ister çeyrek finalde kaybedin, bu bir zaman kaybı.
Gerçek Davis Kupası, bir atmosferdir. İtalya'ya karşı İtalya'da oynamak, İtalya'ya karşı İspanya'da oynamaktan tamamen farklıdır. Ben Rafael Nadal'a bir boğa güreşi arenasında karşı oynadım, hem de. İşte gerçek Davis Kupası budur.
Ve bu, zaten birkaç yıldır düşündüğüm şey. Artık gerçek Davis Kupası'nı oynamıyoruz. Bir anlamda, bu bir gösteri ve buna Davis Kupası diyoruz," diye üzüntüsünü dile getiren Zverev, ardından gelecek haftaki Final 8 katılımından bahsetti.
"Struff'un onu kazanmak için fazla şansı kalmayacak, aynısı çiftler takımı için de geçerli. Ben oynuyorum çünkü gelmem için ısrar ettiler. Ancak bunun Davis Kupası'nın kendisiyle bir ilgisi yok," diye yanıtladı dünya 3 numarası, L'Équipe'ten alıntılarla.