Tenis aslında hiç durmaz… ya da neredeyse. Birbiri ardına gelen turnuvaların ardında, şampiyonlar uzun soluklu olmak için durmayı öğrenmek zorunda. Federer’den Alcaraz’a, her şeyin belirlendiği o birkaç kritik haftayı inceliyoruz: dinlenme, gevşeme, yeniden doğuş.
Williams kardeşlerden Alizé Cornet’e, sponsorlardan ATP ve WTA turlarına kadar, teniste ücret eşitliği tartışması hiç olmadığı kadar hararetli. Yadsınamaz ilerlemeler ile süregelen eşitsizlikler arasında, raketin kraliçesi spor kendi çelişkileriyle yüzleşiyor.
Her yaş için programlar, giderek daha da modernleşen büyük komplekslerde profesyonel dünyaya giden bir yol. Rafa Nadal Academy’nin felsefesi bu: yarının şampiyonlarını keşfetmek ve onları en üst düzeye hazırlamak.
Boris Becker’den Yannick Noah’ya, Marat Safin’e uzanan bu isimlerin ortak bir noktası var: Kariyerlerinin bitişinden sonra tekrar ayağa kalkmayı başarmak. Koçluk, siyaset, müzik veya podcast’ler arasında, bu eski şampiyonların tutkularını nasıl yeni bir hayata dönüştürdüklerini keşfedin.
Davis Kupası finalinde İtalya'ya yenilen İspanyol Davis Kupası takım kaptanı David Ferrer, yenilgiyi göreceli hale getirmeyi ve olumlu yanlarını vurgulamayı tercih etti.
On dört şampiyonluk, on sekiz katılım ve efsaneye kazınmış bir puan. Rafael Nadal, Roland-Garros kariyerinde en çok iz bırakan vuruşunun, 2005'te David Ferrer karşısında içgüdü, hız ve saf duygu dolu bir an olduğunu açıkladı.