Sosyal medya, teniste eşi benzeri görülmemiş bir dönemi açtı: Artık şöhret, kortta olduğu kadar Instagram’da da inşa ediliyor. Ancak bu görünürlük arayışı, oyuncuların dengesini sarsmadan ne kadar ileri gidebilir?
Tenis aslında hiç durmaz… ya da neredeyse. Birbiri ardına gelen turnuvaların ardında, şampiyonlar uzun soluklu olmak için durmayı öğrenmek zorunda. Federer’den Alcaraz’a, her şeyin belirlendiği o birkaç kritik haftayı inceliyoruz: dinlenme, gevşeme, yeniden doğuş.
Williams kardeşlerden Alizé Cornet’e, sponsorlardan ATP ve WTA turlarına kadar, teniste ücret eşitliği tartışması hiç olmadığı kadar hararetli. Yadsınamaz ilerlemeler ile süregelen eşitsizlikler arasında, raketin kraliçesi spor kendi çelişkileriyle yüzleşiyor.
Tartışmalı reformdan ateşli açıklamalara kadar Davis Kupası bölmeye devam ediyor. Eski formatlara duyulan nostalji ile formaya yönelik sarsılmaz sevgi arasında, oyuncular tüm değişimlere rağmen hâlâ yürekleri titreten bir organizasyon hakkındaki gerçeklerini dile getiriyorlar.
Boris Becker’den Yannick Noah’ya, Marat Safin’e uzanan bu isimlerin ortak bir noktası var: Kariyerlerinin bitişinden sonra tekrar ayağa kalkmayı başarmak. Koçluk, siyaset, müzik veya podcast’ler arasında, bu eski şampiyonların tutkularını nasıl yeni bir hayata dönüştürdüklerini keşfedin.
Roland-Garros'tan Fransa'nın en büyük sahnelerine, Yannick Noah şampiyonluk enerjisini müzikal bir tutkuya dönüştürmeyi bildi. İki kez parlayan bir adamın yolculuğuna dönüş.