Uzun süre büyük gösteri öncesi basit bir aperitif olarak görülen elemeler haftası, artık başlı başına bir etkinlik olarak öne çıkıyor. Ham duygular, çarpıcı yenilikler ve rekor katılım arasında Opening Week, dünya tenisinin kurallarını sarsıyor.
1973’te Billie Jean King, Bobby Riggs’i yenmekten çok daha fazlasını yaptı: Bir sembolü yıktı. Beş on yıl sonra “Cinsiyetler Savaşı” Aryna Sabalenka ile Nick Kyrgios arasında yeniden doğuyor; ancak bu kez, mücadelenin ruhunu kaybettiği hissi ağır basıyor.
Sosyal ağlar tenis için benzeri görülmemiş bir çağ açtı: Şöhretin hem kortta hem de Instagram’da inşa edildiği bir çağ. Peki bu görünürlük arayışı, oyuncuların dengesini sarsmadan ne kadar ileri gidebilir?
Carlos Alcaraz ve Juan Carlos Ferrero arasındaki ayrılık tenis dünyasını sarsıyor. Endişeli Marion Bartoli, Björn Borg tarzı bir senaryodan bahsediyor.
Auckland 2026 WTA 250, patlayıcı bir sezon başı vaat ediyor: Venus Williams'ın dönüşü, Elina Svitolina ve Emma Navarro'nun varlığı ile gençlik ve deneyimin harmanlandığı bir kadroyla Yeni Zelanda turnuvası büyüleyici görünüyor.