Sosyal medya, teniste eşi benzeri görülmemiş bir dönemi açtı: Artık şöhret, kortta olduğu kadar Instagram’da da inşa ediliyor. Ancak bu görünürlük arayışı, oyuncuların dengesini sarsmadan ne kadar ileri gidebilir?
Tenis aslında hiç durmaz… ya da neredeyse. Birbiri ardına gelen turnuvaların ardında, şampiyonlar uzun soluklu olmak için durmayı öğrenmek zorunda. Federer’den Alcaraz’a, her şeyin belirlendiği o birkaç kritik haftayı inceliyoruz: dinlenme, gevşeme, yeniden doğuş.
Williams kardeşlerden Alizé Cornet’e, sponsorlardan ATP ve WTA turlarına kadar, teniste ücret eşitliği tartışması hiç olmadığı kadar hararetli. Yadsınamaz ilerlemeler ile süregelen eşitsizlikler arasında, raketin kraliçesi spor kendi çelişkileriyle yüzleşiyor.
Carlos Alcaraz, ATP sıralamasında art arda en çok haftayı ilk 3'te geçiren oyuncuların ilk 10'una girerek, Açık Dönem'in en büyük kutsal canavarlarının yanına adını yazdırdı.
Juan Carlos Ferrero'dan ayrıldığından beri, Carlos Alcaraz bilinmeyene doğru ilerliyor. Ve Steve Johnson, yakında yeni bir mentorun geleceğine inanıyor, bunlardan biri turda iyi bilinen bir isim.
Sırp oyuncu, Federer ve Nadal ile olan gergin başlangıcını aydınlattı. Mesafeden samimiyete, Djokovic Big 3'ün kortların ötesinde birbirlerini nasıl anlamayı öğrendiğini anlatıyor.