1973’te Billie Jean King, Bobby Riggs’i yenmekten çok daha fazlasını yaptı: Bir sembolü yıktı. Beş on yıl sonra “Cinsiyetler Savaşı” Aryna Sabalenka ile Nick Kyrgios arasında yeniden doğuyor; ancak bu kez, mücadelenin ruhunu kaybettiği hissi ağır basıyor.
Sosyal ağlar tenis için benzeri görülmemiş bir çağ açtı: Şöhretin hem kortta hem de Instagram’da inşa edildiği bir çağ. Peki bu görünürlük arayışı, oyuncuların dengesini sarsmadan ne kadar ileri gidebilir?
Tenis aslında hiç durmaz… ya da neredeyse. Birbiri ardına gelen turnuvaların ardında, şampiyonlar uzun soluklu olmak için durmayı öğrenmek zorunda. Federer’den Alcaraz’a, her şeyin belirlendiği o birkaç kritik haftayı inceliyoruz: dinlenme, gevşeme, yeniden doğuş.
Williams kardeşlerden Alizé Cornet’e, sponsorlardan ATP ve WTA turlarına kadar, teniste ücret eşitliği tartışması hiç olmadığı kadar hararetli. Yadsınamaz ilerlemeler ile süregelen eşitsizlikler arasında, raketin kraliçesi spor kendi çelişkileriyle yüzleşiyor.
Sadece 22 yaşında, Carlos Alcaraz yeni bir sınırı aştı. İspanyol, dünya numarası 1 olarak 50 haftaya ulaştı, bu yalnızca bir avuç seçkine ayrılmış efsanevi bir eşik.
Arjantinli Juan Martin del Potro tenis kortlarında yeniden ortaya çıkıyor! Delray Beach ATP 250 turnuvasından önce, Jesse Levine ve ardından Tommy Haas ile birlikte efsanevi Bryan kardeşlere karşı iki galibiyet çiftler maçı oynayacak. Nostalji ve duygu dolu bir hafta sonu.
Roger Federer hem beklenmedik hem de sevindirici bir geri dönüş imzalıyor: İsviçreli tenisçi, diğer üç eski dünya numarası 1 tenisçiyle birlikte Avustralya Açık kortuna tekrar adım atacak. Hayranların kaçırmak istemeyeceği nostalji ve büyü dolu bir an.