Fan Week terimi sporda giderek daha popüler hale geliyor. Tenisi canlandırmak ve herkes için çekici kılmak amacıyla, bazı büyük turnuvalarda vazgeçilmez hale gelen bu etkinlik, giderek artan bir başarı yakalıyor.
Uzun süre büyük gösteri öncesi basit bir aperitif olarak görülen elemeler haftası, artık başlı başına bir etkinlik olarak öne çıkıyor. Ham duygular, çarpıcı yenilikler ve rekor katılım arasında Opening Week, dünya tenisinin kurallarını sarsıyor.
1973’te Billie Jean King, Bobby Riggs’i yenmekten çok daha fazlasını yaptı: Bir sembolü yıktı. Beş on yıl sonra “Cinsiyetler Savaşı” Aryna Sabalenka ile Nick Kyrgios arasında yeniden doğuyor; ancak bu kez, mücadelenin ruhunu kaybettiği hissi ağır basıyor.
Sosyal ağlar tenis için benzeri görülmemiş bir çağ açtı: Şöhretin hem kortta hem de Instagram’da inşa edildiği bir çağ. Peki bu görünürlük arayışı, oyuncuların dengesini sarsmadan ne kadar ileri gidebilir?
Bu, Fransız tenis dünyasında büyük yankı uyandıran bir karar: FFT, eski DTN'si Nicolas Escudé'ye 850.000 € ödemeye mahkum edildi. Federasyonun iç çekişmelerini ve tartışmalı seçimlerini gözler önüne seren bir olay.
Hong Kong'da Elektrikli Yıl Başlangıcı: Son Şampiyon Alexandre Muller, Rublev, Musetti ve Bublik'in Öncülük Ettiği Yetenek Ordusuna Karşı Kupanı Koruyacak. 2026 Baskısı Kıvılcımlar Saçacağa Benziyor.
Kooyong Classic küllerinden doğuyor: Üç günlük elit tenis, prestijli isimler ve benzersiz bir atmosfer. Nostalji ve yenilenme arasında, etkinlik Avustralya Açık için mükemmel bir başlangıç olacak gibi görünüyor.